Kurumsal İletişim Müdürlüğü -

“Nüfusun yüzde 20’ye yakını böbrek hastalığı konusunda risk altında”

gelişim üniversitesi
  1.   Kurumsal İletişim Müdürlüğü
  2. Haberler


“Nüfusun yüzde 20’ye yakını böbrek hastalığı konusunda risk altında”


İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi tarafından “Türk Böbrek Vakfı Farkındalık Semineri” gerçekleştirildi. Etkinliğe katılan TBV Projeler Koordinatörü Ayşe Onat ve TBV Renal Diyetisyeni ve Eğitmen Gökçen Efe Aydın, böbrek hastalıklarının belirtilerini anlattılar. Nüfusun yüzde 20’ye yakınının böbrek hastalığı konusunda risk altında olduğunu ifade eden Onat, kadınların daha yüksek risk taşıdığını belirtti.


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) tarafından “Türk Böbrek Vakfı Farkındalık Semineri” gerçekleştirildi. Farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen etkinlikte, böbrek sağlığının korunmasına yönelik bilgiler ve öneriler paylaşıldı.


Böbrek hastalığı belirtileri nelerdir?


Böbrek hastalıklarının çok yaygın olduğunu belirten TBV Projeler Koordinatörü Ayşe Onat, “Böbrek hastalığı aslında bir ulusal halk sağlığı sorunu. Siz ya da bir yakınınız böbrekle alakalı bir sorun yaşamadıysa bu hastalık mars kadar uzak görülüyor. Ne zaman yaşanırsa, o zaman farkına varılıyor. Türk Nefroloji Derneği bir araştırma yaptı. Bize dediler ki, Türkiye böbreklerinden çok hasta. Nüfusun yüzde 20’ye yakını böbrek hastalığı konusunda risk altında. Kadınlarda erkeklere göre risk daha yüksek. Türkiye ortalamasından da yüksek.” dedi. Kronik böbrek hastalığının belirtilerine de değinen Onat, şu şekilde sıraladı:

  • Halsizlik,
  • Geceleri kas krampları ve sık idrara çıkma,
  • Göz çevresinde, ayaklarda ve bacaklarda şişlik,
  • Ciltte kuruluk ve kaşıntı.

“Karbonhidratsız yapılan diyetlerde protein fazla alınınca böbreklerde sorun oluşuyor”

Beslenme tarzı, sağlığı çok ciddi şekilde etkiliyor. Böbrek hastalıklarından korunmak ve daha sağlıklı bir vücuda sahip olmak için yemekte miktar ve sıklığın çok önemli olduğunu ifade eden Ayşe Onat, “Eğer bir sağlık probleminiz varsa, sürekli ilaç kullanıyorsanız, belirli bir diyetteyseniz bunları mutlaka doktorunuza danışarak yapın. Yemekte miktar ve sıklık çok önemli. Süt ve süt ürünlerinden; peynir, süt, yoğurt, kefir mutlaka tüketilmeli. Mevsimine göre sebzeler ve meyveler; tahıl grubundan ekmek beslenmemiz için çok önemli. Pek çok kişi yeme bozukluğu ile mücadele ediyor. Karbonhidratsız yapılan diyetlerde protein fazla alınınca, böbreklerde sorun oluşuyor. Bunları uzun vadede görüyoruz. Böbrekler proteinin yükünü vücutta tutan, proteinle çok mekanizmalı ilişkisi olan organlar. Bundan dolayı tek yönlü, çeşitlilik arz etmeyen beslenme şekillerinden uzak durulmalı.” şeklinde belirtti.

Böbrek sağlığı için idrar rengine dikkat!


Böbrek sağlığı denince akla ilk olarak su tüketimi geliyor. Günlük su tüketiminin hem genel sağlık için hem de böbrekler için büyük önem teşkil ettiğini ifade eden TBV Renal Diyetisyeni ve Eğitmen Gökçen Efe Aydın, “Tükettiğimiz su miktarı çok önemli. İdrara bakılarak da bu durum anlaşılabilir. Sağlıklı idrar rengi sarıdır. Açık sarı olduğunda, vücudun suya ihtiyacı karşılanmış demektir. Açık sarı olması sağlık açısından daha iyidir. Sabah ilk uyandığınızda rengi koyu olur. Çünkü gece boyunca su içmediniz ve vücudunuz suya ihtiyaç duyuyor. İçilen ilaçlar ve çeşitli hastalıklardan dolayı idrar renginde farklılıklar görülebiliyor. Gıda boyasıyla da alakalı olabilir. Kırmızı rengi görüyorsak, ne yiyoruz ne içiyoruz kontrol etmemiz lazım. Genelde, böbrek taşı düşmelerinde kırmızı renk görülür. Sarı renk sağlıklı dedik ama bu köpüklü olursa protein kaçağıyla ilişkilendiriliyor. Bir kere gördüysek bu problem değil, herkeste olabilir. Üst üste sürekli görülüyorsa doktora başvurmak gerekiyor.” dedi.





Haberler