Kurumsal İletişim Müdürlüğü -

İGÜ öğrencileri, “Doğal Afet Yaşanır, Eğitim Yaşatır!” sloganı ile hareket ettikleri projede dikkatleri üstüne çekti

gelişim üniversitesi
  1.   Kurumsal İletişim Müdürlüğü
  2. Haberler


İGÜ öğrencileri, “Doğal Afet Yaşanır, Eğitim Yaşatır!” sloganı ile hareket ettikleri projede dikkatleri üstüne çekti


İstanbul Gelişim Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü dördüncü sınıf öğrencileri tarafından 18 Mayıs 2023 tarihinde “Doğal Afet Yaşanır, Eğitim Yaşatır” sloganı ile gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projesi kapsamında yapılan seminer, Kahramanmaraş ve 10 ili etkileyen asrın felaketi depremde ve sonrasında oluşan sel felaketi ile arka planda kalan eğitimin önemi ve gerekliliği üzerine oluşturuldu.


Düzenlenen seminer online bir şekilde gerçekleştirilerek tüm illerde yaşayan öğrencilere ulaşılması amaçlandı. Üniversite öğrencilerinin seminer kapsamında ele aldığı “Nitelikli Eğitim” ve “Afet Bilinci” kavramlarının tek bir problem çatısı altında birleştirerek eğitim konusunun altı çizildi; afet öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler ele alındı.

İstanbul Gelişim Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü öğrencileri Kübra Bozok ve Melisa Asart ile Bölüm Başkanı Doç. Dr. Emel Tozlu Öztay’ın koordinatörlüğünde gerçekleşen seminerde, Afet Bilinci Eğitmeni Tarık Boyoğlu ile Psikolog ve Aile Danışmanı Almina Karagülle’nin katılımları ile kendi uzmanlık alanları ile katkıda bulunurken son derece önemli tespitler ele alındı.

“Deprem değil, eğitimsizlik öldürdü”

Yaşanılan Kahramanmaraş ve 10 ili etkileyen depremde de anlaşıldığı üzere insanların olası bir depreme hazırlıklı olmadığı ve bunun için bir eğitime ihtiyaç olduğunu belirten Afet Bilinci Eğitmeni Tarık Boyoğlu, afet dönemlerinde bilinçli bireylerin yetişmesi için ilkokuldan itibaren eğitimin verilmesinin öneminin altını “Buradan çağrı yapıyoruz, -Afet Bilgisi- dersi ilköğretimden başlayarak, üniversite müfredatlarına kadar eklenmeli” kelimeleri ile çizdi. Doğal afetlerde eğitimin öneminden bahseden Boyoğlu, “Deprem bölgesinde karşılaştığımız hazin durumların maalesef sebebi afet anında ne yapacağını bilmeyen çok insanın olmasından kaynaklı” diyerek olası İstanbul depremine dikkatleri çekti.

“İstanbul Türkiye’ye yetmeye çalıştı ama Türkiye İstanbul’a nasıl yeter?”

Boyoğlu, İstanbul’un kentleşme problemi düşünüldüğünde, söz konusu problemin tam anlamıyla çözümüne çok fazla zaman olduğunun altını çizerken gerekli afet eğitimlerine birey bazından başlanmazsa “İstanbul Türkiye’ye yetmeye çalıştı ama Türkiye İstanbul’a nasıl yeter?” sorusu hep aklımızda diyerek konunun önemine dikkatleri çekti. Konu çerçevesinde olası depreme yönelik başta deprem çantaları olmak üzere birçok önlem anlatılırken, aile fertlerine ait fotoğrafların ve bulunan hastalıkların yer aldığı bir dosya yapılmasının da altını çizdi.

“Doğaf afet çantası hazırlamak gibi okullarda ruh ve rehberlik sağlığı hazırlanmalı”

Psikolog ve Aile Danışmanı Almina Karagülle, travma sonrası örgün eğitime dönmek, herkes için aynı zaman aralığında hazır hissedilen bir kavram olmamakla beraber; yaşıtlarından geri kalma, sosyal ortamdan kopuş ve yıl kaybetme durumunun psikolojik ilk yardım sürecinde kaçınılan ikincil travmalara neden olduğunu belirtti.

Doğal afet sonrası öğrencilerin yaşadığı travmaları anlatan Karagülle, afet sonralarında öğrencilerin eğitime hemen adapte edilmeye çalışılması çocukların kendilerinde bir eksiklik arayışına, içe kapanıklığına, sosyal hayata ve eğitime karşı bir içe dönüklük yaşanabildiğinin altını çizdi. Eğitimde rehberlik alanında bir ön hazırlık ve eğitimcilerin psikolojik ilk yardım alanında bilgi sahibi olması öğrenciler ile kendisi arasında empatik bir kucaklama ile öğrencinin güvende hissetme durumunun yaşanılacağını dile getirdi.

“Afetlerde çocukluk ve ergen gruplarında eğitim travmaları farklıdır”

Çocuklarda beyin henüz olgunluğa erişmediğinden dolayı yaşananları anlamlandırma bakımından sosyal etkiye çok daha açık olduğunu belirten Psikolog ve Aile Danışmanı Almina Karagülle, ergenlik dönemindeki çocuklarda ise bu durum tüm patolojiler için hali hazırda hormon ve fizyolojik değişimler sebebiyle daha açık ve hassas dönem olduğunu söyledi. Eğitim alanındaki işlevselliklerini bozulabileceğini aktararak sözlerini noktaladı.

Haberler